21 Mayıs 2012 Pazartesi

SEMAZEN NEDEN DÖNER ?

Mevlevîlik deyince ilk akla gelen semâ’, lügatte işitmek mânâsındadır. Terim olarak, mûsikî nağmelerin dinlerken vecde gelip hareket etmek, kendinden geçip dönmektir. Hz.Mevlânâ zamanında belli bir nizâma bağlı kalmaksızın dînî ve tasavvûfî bir coşkunluk vesîlesiyle icrâ edilen sema’, sonradan Sultan Veled ve Ulu Ârif Çelebi zamanından başlayarak Pîr Âdil Çelebi zamanına kadar tam bir disiplin içine alınmış, sıkı bir nizâma bağlanmış; icrâsı öğrenilir ve öğretilir olmuştur



Sema’, sembolik olarak, kâinatın oluşumunu, insanın âlemde dirilişini, Yüce Yaratıcı’ya olan aşk ile harekete geçişini ve kulluğunu idrak edip “İnsan- ı Kâmil” e doğru yönelişini ifâde eder.

Sema’ eden canlara Sema'zen denilmiştir.

Mevlevilikte dönmek tabiri yoktur. Mevleviler Sema' eder. Her tarikatın zikir ederken (Allah'ı anarken) kendilerine özgü bürhanları vardır. Mevleviliğin de bürhanı Sema' dır.

Sema' ederken başınız dönmüyormu?

Sema' belli kuralları ve teknik eğitimi olan bir zikir şeklidir. Sema eğitimi alırken vücudu yavaş yavaş belli eğitimlerle hazırlayarak baş dönmesi ortadan kalkar.
Sema' ederken ne hissediyorsunuz?
Sema' ederken semazen her çarh'da Allah ismini (ism-i celal) okur. Ve her selamın anlamlarını düşünerek bir vecd içinde Allah'ı anar. Bir de mühim olan şuursuzca dönmek değil, Sema' ederken Allah'ı düşünmektir. Bu sayede Allah'ın sevgisini kazanmaktır. Hissettiklerimize gelince anlatılacak veya yazılamıyacak kadar bir duygu selidir.
Hz. Mevlana Sema' etmiş mi?
Sema', Hz. Mevlana'dan çok önceleri de islam toplumlarında bilinmektedir. Hz.Mevlânâ zamanında belli bir nizâma bağlı kalmaksızın dînî ve tasavvûfî bir coşkunluk vesîlesiyle icrâ edilen sema’, sonradan Sultan Veled ve Ulu Ârif Çelebi zamanından başlayarak Pîr Âdil Çelebi zamanına kadar tam bir disiplin içine alınmış, sıkı bir nizâma bağlanmış; icrâsı öğrenilir ve öğretilir olmuştur
Kıyafetlerinizin anlamları nelerdir?
Siyah hırka kabiri toprağı, Tennure saflığı ve kefeni, sikke ise tevhidi ve mezar taşını ifade eder.
Post'ta oturan kişi kim?
Kırmızı Post'a oturan kişiye Postnişin denir. Hz. Mevlana'nın makamını temsil eder. Herkesin oturması uygun değildir.
Postnişin'in başındaki Destarın anlamı nedir?
Sarık kelimesinin Farsça karşılığı Destar'dır. Sarık sarmak Hz. Peygamber'in sünnetidir. Mevlevilerde Destar sarmak, Şeyhlerin ve Halifelerin hakkıdır. Şeyh, seyyid ise; yani Hz. Muhammed'in soyundansa yeşil, değilse beyaz destar sarar. Halifeler ve Çelebiler, dühani, yani bakılınca siyah görünecek derecede mor destar sararlar. Çelebiler, destarı, alttan sikke görünmeyecek tarzda sarar, çelebi olmayanların destarlarının alt tarafından sikkeleri görünür.

Şeyh'in elini öpüyorsunuz oda size birşey söylüyor bunun anlamı nedir?
Semazen şeyhe doğru ilerler ve şeyhin açıkta duran elini, şeyh de eğilerek onun sikkesini öper. Orada konuşma yoktur.
Otururken niçin secde ediyorsunuz?
Mevlevi sâliki, eline aldığı her şeyi, meselâ su içeceği vakit bardağı, eline aldığı kahve fincanını, yatacağı vakit ve kalktığı zaman yastığını, üstüne çekerken ve üstünden atarken yorganını, giyer ve çıkarırken, hırkasının ve çamaşırını yakasını, sikkesinin kenarını, otururken veya kalkarken yeri öper bu öpüşe de görüşmek denir. Bu suretle küllî ruhun her şeye sâri olduğu, daha doğrusu her varlık, tek ve mutlak varlığın tezahürü bulunduğu anlatılmış olur.
Meydanı 3 kere dolaşıyorsunuz bunun anlamı nedir?
Mevlevi dervişinin hırkası kabridir, sikkesi de mezar taşı. Otururken ölmüş sayılan derviş, adeta bir sur sesini duyup dirilir ve Devr-i velediye başlar. Bu bakımdan Devr-i Veledi ölümden sonra dirilmeye benzer. Semahaneyi ikiye böldüğü kabul edilen hatt-ı istivâa, bu çizginin sağ tarafı zahir alemi ve sol tarafı da batın alemidir. Bu devirler, şeyh denilen mânevî terbiyecinin rehberliğinde Mutlak Hakîkat’i “İlm-el Yakîn” olarak bilişi, “Ayn-el Yakîn” olarak görüşü, “Hakk-al Yakîn” olarak da O’na erişi sembolize eder.
Post'un yanında niçin birbirinize eğiliyorsunuz?
Şekilde gizli ruhun ruha selamıdır. Semâ’ meydanının sağ tarafından post hizasına gelen semâzen, Hatt-ı İstivâ’ya basmadan ve posta sırt çevirmeden dönerek karşıya geçer. Böylece arkasından gelen semâzenle karşı karşıya gelir. Bir an göz göze gelen iki derviş, aynı anda öne doğru eğilerek birbirlerine baş keserler. Böylece herkes birbiriyle selâmlaşmış olur ki buna "cemâl seyri" veya "cemâl cemâle gelmek" denilir.
Hırkanızı niye öperek yere bırakıyorsunuz?
Mevlevi dervişleri üzerindeki hırkayla görüşerek, sembolik olarak kabrinden kalkarak hakikate doğar ve kollarını bağlayarak bir rakkamını temsil eder. Böylece Allah'ın birliğine şehadet eder.
Yapılan bu 4 selamın anlamı nedir?
I.Selâm, insanın kendi kulluğunu idrâk etmesidir.

II.Selâm, Allah’ın büyüklüğü ve kudreti karşısında hayranlık duymayı ifâde eder.

III.Selâm bu hayranlık duygusunun aşka dönüşmesidir.

IV.Selâm ise insanın yaratılıştaki vazîfesine yani kulluğa dönüşüdür. Çünkü İslâm’ da en yüce makam, kulluktur.




Semazen ayakta dururken sağ ayağının başparmağı sol ayak başparmağının üzerinde niçin?

Bu duruma "ayakları mühürlemek" denir. Sebebi ise Hz. Mevlana'nın ahçıbaşısı Ateş Baz-ı Veli ye hürmeten yapıldığı söylenir.
Selam aralarında Postnişin birşeyler okuyor, okudukları nelerdir?

I.Selâmın başında, "Gerçek varlığınızın çevresinde dönün; istidanıza, yaratılışınıza uyun, itaat edip amelde bulunun." mealindeki,dua okunur.

II.Selâmın başında, "Allah'tan esenlik size; Allah, duyuşlarınızı da niyetlerinizi de sağ-esen etsin ve sizi; esenlikle, gerçek olan başlangıç noktasına ulaştırsın." mealindeki,dua okunur.

III.Selâmın başında "Allah, tam esenlik versin size ey sevgi ve aşk yollarında yürüyenler, can gözlerinizden perdeyi kaldırsın da, devrin ve gerçek merkezin sırlarını görün." mealindeki,
dua okunur.

IV.Selâm ın başında ise "Ey aşıklar ve gerçekler, Allah'tan esenlik size; devirleriniz tamamlandı, ruhlarınız arındı; Allah size yakıyne, yakıynın gerçek makaamına ulaştırdı." mealindeki,
dua okunur.

Sema' ya başlamadan önce birisi birşey okuyor, bu nedir?
Sema’ Töreni, “Nâ’t-ı Şerîf’le başlar. Nâ’t-ı Şerîf kâinatın yaratılmasına vesîle olan, yaratılmışların en yücesi Hz.Muhammed’i öven, Hz.Mevlânâ’nın bir şiiridir. XVII.yüzyılda bestekârlarından “Itrî” adıyla tanınan Buhûrîzâde Mustafa Efendi’nin Rast makamından bestelediği bu na’t-i, na’t-hân ayakta ve sazsız okur. Anlamı için buraya bakabilirsiniz.
Semazen'in hareketlerinin anlamları nelerdir?
Niyaz vaziyetinde ayakta durması Allah'ın birliğini, tevhid'i temsil eder.

Sema ederken sağ eli yukarıya sol eli aşağıya bakacak şekildedir. "Allah'tan aldıklarını kendisine mal etmeden halka ulaştırmaktır; bir yokuz; görünüşte var olan; vasıtalık eden bir suretten başka şey degiliz" Aynı mealde "Göğe ağarız, yere yağarız; aleme rahmetsiz; sıfatlardan zata varırız; zattan sıfatlar alemine, zuhur alemine geliriz; alemlere rahmet olan Hz. Muhammed'de (s.a.v.) yok olmuşuz biz demektir.

Sema vaziyeti sanki ters bir "la" şeklindedir insan gövdesiyle beraber "illa" ya tekabül eder. "la" ve "illa", müslümanlığın esas umdesi olan "la ilahe illallah"(Allah'tan başka ilah yoktur) sözünü temsil etmekle beraber mutlak varlığı ispat, ondan başka bütün mevhum varlıkları nefiy (reddetme) esasını içine alır.

Herkes semazen olabilir mi?
Mevlevilerde sema'; aşk ve cezbeyi meydana getirmek için bir vesiledir. Her Mevlevi, mutlaka sema' etmesini bilir. Meşk edip sema' etmeyi öğrenmiye "sema' çıkarmak", sema' öğrenmiş Mevleviye de "sema'zen" adı verilir.

Mevlevi olmadan Semazen olunmaz. Çünkü Sema' Mevleviliğin bir cüzüdür.

Semazen olmak için nasıl bir eğitim alınıyor?
Yuvarlak bir tahtanın ortasında bir çivi vardır. Çivi, sabit bir şekilde sema etmeye alışmanız içindir. Çivinin olduğu yere antiseptik görevi görsün diye tuz da dökülür. Sol ayak başparmağı ve ikinci parmak çivinin arasına sokulur ve ilk başlarda 18 çark atılır. Sema'ya ilk başlayan tennure giymez, normal kıyafetle döner. Atılan çarklar her gün fazlalaştırılır. Bu sırada ellerimiz çapraz şekilde omuzlarımıza kavuşturulur. Bakıldığında '1' sayısı gibi gözükürsünüz. Öyle durulmasının amacı, 'Allah'ın birliğine şahadet ediyorum' anlamına gelir. Atılan çarklar fazlalaştıkça, yavaş yavaş kollar açılır. Belli bir süre sonra tennure giyilir. Sema aç karnına yapılır. Bir de mühim olan fıldır fıldır dönmek değil, dönerken Allah'ı düşünmektir.
Her yerde Sema' yapılırmı yada bunun bir zamanı ve yeri varmı?
Kitaplarda yazıldığına göre evvelce mukabele günü ve vakti yokmuş. İhvan toplanır sohbet esnasında bir vecd, bir zevk hâsıl olursa şeyh, meydancıya emreder, o da canlara haber verir, semâ'hâneye gidilip mukabele yapılırmış.

Otellerde, Lokantalarda, düğün-sünnet, Fuarlarda velhasıl heryerde hatta şarkıcıların yanında Sema' yapılıyor bu Sema' mıdır?
Sema' olmadığını orada bulunanlarda söylüyor. Ama yapmayın dendiğinde herkes yapıyor ve insanlar istiyor gibi bir manasız cevap çıkıyor karşınıza.

Adabına uygun olarak yapıldığında kimsenin söz söylemeye hakkı olamaz. Çünkü bu işin aslı zikirdir ve zikrin yapılacağı ortam ve yer önemlidir.

Bu gibi yerlerde yapılan Sema'ya siz neden müdahale etmiyorsunuz? Ve buradaki semazenler bu işin bilincinde değillermi?
Şu anda kimse kimseye müdahale edemez. Bu bir rant olarak görüldüğü için. Herkes gerçeğini ben yapıyorum diyor, Kime göre gerçeği o bilinmiyor. Her dönen insan Mevlevi değil.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder